1 Kasım 2014 Cumartesi
Dün gece aradı çağırdı yanına. Ortak bir arkadaşımızla oturuyorlardı. Geçtim oturdum, içiyorlardı zaten bende aldım bir şeyler.
Arkadaş bu adamı sakın kırma dedi. Herkes gider ama sadece seni sevenler etrafında kalır dedi, hiç biri sevgiliden üstün olamaz, olmasın dedi. Arkadaş meselemizi bilmiyor tabi, o öyle kafası uçmuş şekilde nasihatlar savururken, ben ona "Senin için yaptığım hiç bir şeyin mi değeri yoktu?" diye sordum. Ağlamaya başladı, benim için sadece dost ol başka bir şey istemiyorum, biraz erkek ol dedi göğsüme vurdu.
Tutamadım kendimi... O kadar zoruma gitti ki. Sanki suçlu benmişim gibi, beni kendi kafasında günah keçisi ilan etti. Açtı ellerini simaya ağlamaya başladı sadece o da. Anlayamadım. Gözünden akan her bir yaş ne kadar pişmanlık duyduğunu gösterdi bana. Bir daha olmasın dedi.
Bu sırada ortak arkadaşımız bir yanında ben diğer yanında oturuyordum. Arkadaş "Bu adam bir şey oldu mu yanına koşar, bu adam menfaat aramaz. Sana cinsel olarak yaklaşıp öyle düşünmeyecek biri bu adam" dedi zaten öldüm. Kafasını o konuşurken bana doğru çevirmiş, gözleri -göz bebeklerini göremeyeceğim kadar- dolu. Sadece şok oldum. O an yaşadığım mide bulantısı ve utanma duygusunu hayatımda hiç bu kadar sert tatmamıştım.
Ona göre suçluydum. Belki onu zorla ayarttığımı düşünüyor... Dün gece o kadar çok istedim ki orada anlatabilmeyi bir şeyleri. Kimse benim duygularımı sormuyordu. Arkadaşım bilseydi, sorardı.
Hayallerim vardı benim. Hayatımdan dün geceyi tamamen silmek istiyorum. Bu konuyu kapattıktan sonra ağladı o kızı anlattı bütün gece boyunca. Ben dün sabah ölseydim de keşke yaşamasaydım dün geceyi.
Zaten şu son 1 aydır yaptıkları ile göstermişti, onun için aşkın ne demek olduğunu. Şaşırmamam gerekti, her şeye provalıydım. Ama ahh tek olsaydın ulan orada varya tek benimde ona söylemek istediklerim vardı. Bana "Eskisi gibi ol yanımda sadece dostum ol, o zaman yaptığın her şeyin değeri olur" derken oracıkta can vermek istedim. Benim fikrim sorulmadan, o ucuz yargılarıyla birlikte verdiği bu karara saygı duymak zorundayım. Blog okuyucularım -siz- şahitsiniz o gittiğinden beri yaşadıklarıma.
Aldım ikisinide evime getirdim. Götürdüm onu yatağına yatırdım. Tutturdu, arayacağım onu diye ve aradı. Çok garibime gitti. Ben onun için ölmeyi isterken, o da bunu başkası için istiyordu. Hayat çok garip, Tanrı çok acımasız. Şimdi onun hep yüzüne baktığımda, sonu eskisi gibi hayal edebilir miyim bilmiyorum. Bana dün attığı o bakışlardan anladım benden ne kadar iğrendiğini aynı zamanda kendinden de. Rüyasında kıyamet görmüş. Bana ben 1 haftadır ne rüyalar görüyorum biliyor musun dedi. Kız arkadaşının doğum gününe 1 hafta kala kıyamet kopuyormuş. Doğum gününde onun yanında olamayacağım diye üzülüyor, ağlıyormuş. Duydukça midem bulandı. "Benim 1 aydır ne rüyalar gördüğümü biliyor musun sen peki?" diyemedim. Her gece sensiz yatıp sabah senle -hayalinle- uyanmak, dokunmaya çalışmak ama yapamamak nedir bilir misin diye bağırmak geldi içimden ona.
Ağladım sadece, sanki utanç duymam gereken benmişim gibi onun orada olmamı istediği kişi oldum. Madem bu kadar yanlış geliyordu, neden devam ettirdin? Yıl oldu sonra mı aklına geldi bunlar?
Dayanamıyorum artık. Biraz erkek ol dediğin ben (biz) aslında senden (sizlerden) daha yürekliyiz! Sadece bunu bil yeter.
o burayı okuyor mu? soruma "hayır" demişsin. Şimdi başlarda yazdın mı bilemiyorum ama sen tee en başından nasıl tanıştınız o kimdi sen kimdin nasıl bir araya geldiniz aranızda yaşanılanlar nelerdi onları da yazdın mı yazacak mısın ya da yazar mısın? Çünkü kafalardaki taşlar tam yerine oturmuyor?
YanıtlaSilBir ayrılık acısı var ortaya ama platonik mi yaşanmışlıklar var mı o seni arkadaş gözü ile görürken sen mi kapılıp gittin vs çözemedim yani. Arkadaş biseksüel mi hetero mu? vs .vs.
Aslında evet parça parça oldu biraz yazılarım. Şimdi özetleyelim;
YanıtlaSilBu blogu okumuyor. En başta benim oda arkadaşımdı yurtta kalırken yani üniversite de tanıştık. En başta oldukça itici gelmişti bana yani baya ön yargılı yaklaştım zaten bundan dolayı kendisine 1-2 ay boyunca hiç muhabbetimiz bile olmadı. Daha sonra ortak bir arkadaşımız çıktı okuldan dedi oda arkadaşınız daha birbirinizi tanımıyorsunuz falan 3 ümüz birlikte takılmaya başladık gittikçe samimiyetimiz arttı. Yurtta hatırlıyorum uyuyamıyorum diyordum bende yanıma gelsene diyordu gidip yatıyordum yanında ama hani böyle hiç aklımda yoktu sevgili olmak, sadece onunla sarılıp yatmayı seviyordum. Tabi yanında uyuya kalamıyordum 1-2 saat sonra mecbur kalkıyordum malum yurt ortamı :)
Sonra ilk senemiz bitti yurtta beraber ev tutalım dedi bana. bende kabul ettim eve çıktık. Ufaktan bizim sevişmelerimiz olmaya başladı. Böyle boynumdan öperdi beni (güya arkadaşça) napıyosun dediğimde huylandırmayı seviyorum seni falan derdi. öyle öyle bu öpmeler boyun yalamalara kadar döndü. Tabi ikimizde dayanamadık en son yatakta bulduk kendimizi. İşte biz ciddi ciddi yatak olaylarına girdikten 6 ay sonrası şuanki durumumuz. Hiç unutmam ilk yatak olayımızdan sonra yataktan sessizce kalkıp gitmiş kendini odaya kilitlemişti. Yalvar yakar çıkartmıştım onu o odadan. Bana biraz konuşalım demişti ve sabaha kadar küçüklükte bir kez böyle bir şey yaşadığını ama çok küçük olduğunu içindeki bu hislerin ne olduğunu bilmediğini itiraf etti. "İçimde ne olduğunu bilmediğim ve kendime hiç bir şekilde yakıştıramadığım bir şey bu" diye tanımlamıştı. Sonrası zaten günah falan dindar olduğunu için biraz kıyamete kadar gitti, birbirimize bidaha olmayacak ve aramızda kalacak diye söz vermiştik. O sözden 3 gün sonra ben uyurken geldi yanıma yattı olan yine oldu. Yani bu olaylar ve kendi itirafları açıkca gösteriyorki kendisi biseksüel.
Dindar olduğu için diye düşünüyorum ben bu hareketlerini. Ama yazıda bahsettiklerim o gece çok ağırıma gitti.
şimdi taşalr yerine oturdu işte sen bodoslama ayrılma olayından girince ne neden niçin gibi sorular havada uçuşuyor haliyle.
YanıtlaSilŞimdi bu arkadaş biseksüel de olabilir gey de olabilir. Biseksüel: cinsel olarak hem kendi cinsinden hem de karşı cinsten hoşlanan demek evet bu durumda seninki de biseksüel olarak görünebilir. Lakin! eşcinselliğini kabul etmeyip içerisinde bastıran yok sayan kişilerde zorla karşı cinse yaklaşıp ona aşkım cicim balım peteğim diyebilir. Olay cinsel olarak ne hissettiği ile alakalı yoksa göstermelik ! olarak karşı cinse yaklaşmış olabilir bunada biz biseksüel değil direk eşcinsel deriz. Arkadaşı tarif ettiğine göre eşcinsel olmayı kabul edememiş halen kafasında sorular ve çatışmalar olan birisi. Hatta bastırdığı eşcinsellik duygularını senin yüzünden su yüzüne çıkardığını varsayabilir ve seni suçluymuş gibi görebilir. Sana biraz "erkek" ol diyerekte kafasındaki gey = kadın imajından dolayıdır. Yani işin zor ne zamanki kendini kabul eder ve anlar o zaman o da pişman olabilir. Şu aşamada seni suçlu olarak görüyor olabilir ://
Aynen öyle :( Yorumun için çok teşekkür ederim.
YanıtlaSiloffff deli oldum şuan... Sen gönder o çocuğu bana. Dayak cennetten çıkma edasıyla bi temiz döveyim. Aklı başına gelsin
YanıtlaSil