Archive for Kasım 2014

Fuckbuddy'ye değil sevgiliye ihtiyacım var.




Son zamanlarda çektiğim sıkıntıların sebebini buldum.  Benim istediğim tek şey sevilebilmekti.

Canım sıkkın olduğunda elimi tutup ben yanındayım diyebilecek birini istedim hep. Hayatımda her zaman fuckbuddy denilen bu aşağılık ilişkiyi kınamıştım. İnsanın başına gelince ne yapacağını bilemiyor.

Ben deli gibi severken, onun için her şeyimi feda edecekken onun sadece beni canı çektiğinde gelmesi çok ağırıma gidiyor. Benim yaşayamadığım şeyi, onun bana veremediği sevgiyi ve ilgiyi şimdi kız arkadaşına göstermemi istiyor. Sanki aldatması çok normalmiş gibi.

Ben seni herkesten kıskanırken elinde bir kızla gelip ve ona saygı duymamı nasıl beklersin? Onun hiç bir şey feda etmeden senden en çok istediğim şeyi senin ellerini, kalbini ve dudaklarını elde eden birine nasıl saygı gösterebilirim?

Her şeyi geç, ben senin yanında bunda sonra kalamam ki. Ben gözünde bu kadar mı gurursuz aşağılık bir orospuyum ey göt?

Senin için döktüğüm göz yaşlarım şahittir seni ne kadar çok sevdiğime.

Zamanında bana verdiğin sözler gösteriyor senin karakterini şimdi... Hani kimse benim yerimi alamızdı? Hani kimse benim kadar sana iyi hissettiremezdi. Hani o eller sadece benimdi??

İlişkimizi öyle bir yere koymuşum ki, seni gözümde öyle büyütmüşüm ki. 2 yıllık ilişkimizin üzerine gidip bir kız bulup sonra da bana seçtiğin düğün mekanını gösterebilecek kadar aşağılıksın sen işte.

Dilerim yanına kalmaz bunlar. Dilerim öyle bir duruma düşersin ki her gece tüm kemiklerin kırılırcasına acır için. Allah'tan benim çektiğim acının 10, 100 katını dilemiyorum, sadece benim çektiğim kadar çek yeter. Benim hissettiklerimi hisset, her gece öl, ağla ve uyu.

Ne yaparsam olmuyor artık eskisi gibi çünkü anladım bazı şeylerin yerine gel(e)meyeceğini. Anladım senin umursamazlığını, aptallığını ve hayvanlığını.

Senden vücudumun her zerresi kadar tiksiniyorum adam. Düşündüğümde ağlamadan duramıyorum, ne zaman geçer bilmiyorum. Hiç geçmeyecek gibi acıyor içim çünkü.

Öl Adam öl. Acısın seninde için benim gibi. Ben sana hakkımı helal etmiyorum. Dilediğini yap, dileğim aynı acıları çekerken görmek seni. O acının her darbesinde hatırla beni.




30 Kasım 2014 Pazar
Saçmalayan: Gay Mühendis

Suçum neydi?



yastığına senin sarılıp kokunla uyumuşum 
üstüm açılmış, ürperirken sabah olmuş 
"uyan" dedi bir ses, "uyan,o burada" 
uyandım, aradım, bulamadım 

suçum neydi? 
neden böyle oldu? 

bu sabah bir umut var içimde;
nasıl olsa geri gelirsin diye 

her şey yerli yerinde yine 

bu sabahların bir anlamı olmalı 



koltuğuna senin kıvrılıp, hayalinle uyumuşum 
camlar açık kalmış, üşürken sabah olmuş 
"uyan" dedi bir ses, "uyan,o burada" 
uyandım, aradım, bulamadım


13 Kasım 2014 Perşembe
Saçmalayan: Gay Mühendis

TEST: "Sen onu seviyorsun ama o seni seviyor mu?"




Merhaba güzeller,

Şuana kadar yaşadıklarıma dayanaraktan kendimce bir test hazırladım. Siktiri boktan dergilerde olduğu gibi "gözlerinizin içerisine saatlerce bakabiliyorsa size aşıktır" falan gibi sözler beklemeyin, çünkü yok.

1. Seviştikten sonra sizinle uyuyor mu?

En çok belirleyici olduğuna inandığım maddelerden biri bu. Eğer sizinle seviştikten sonra  -başka yerde ya da yanında- sırtını dönüp uyuyorsa, geçmiş olsun. Salın gitsin dostlar, o adamdan bir bok olmaz. Birde bunun sevişmeden sonra her seferinde "çk kötü bşy yptk, bdha olmsn tmm mı.s.s" diyen üst sürümü var karşılaşmanızı hiç istemem. O adam beni seviyorsa yanımda bana sarılıp uyuyacak NOKTA

Seviştikten sonra olması gereken sevgili modeli

2. Yaptığınız yemeğe, işe herhangi bir şeye nasıl yaklaşıyor?

Kişiden kişiye değişen bir şeyde olsa buna da testte yer vermem gerektiğini düşündüm. Eğer yaptığınız her şeyi acımasız bir orospu gibi eleştiriyorsa vazgeçin anam. 

Kıskanılan ilişki modeli


3. Sizin onu öpmenize izin veriyor mu?

Genelde her zaman heteroseksüel takılıp, arada sizide ihmal etmeyip haftada 2-3 kez düzüşmeye kapınıza gelen yavşak kahpelerde yaygındır. Sevişirken (doğal olarak) dudaklarına yapışıp morartana kadar öpmek istersiniz ama kabul etmez çünkü mazallah kendine falan yediremez sonra. Hani sevişmeyi yedirmesi falan kolayda öpüşmek neymiş abooo.

Hll spr dvam byle .s
4. Elinizi tutmaktan çekiniyor mu?

Kesinlikle ve kesinlikle benim için bu madde zirveye oynar. İlla dışarıda olması gerektiğini söylemiyorum, ilişkinizi gizli tutmak isteyebilirsiniz. Homofobik orospu yuvasında yaşadığımız için çok normal ama evde bile bir kez olsun gelip elinizi tutmadıysa KAÇ KAÇ KAÇ!!!

Çok zor değil bunu yapmak zaten. Açık ve net yanınızdaki adamın elinin kokusunu elinizde duyacaksınız NOKTA

Çok tatlısınızzz


5. Sizi kıskanıyor mu ?

Evet arkadaşlar seven kıskanır kesinlikle. Eğer yanınızdaki sizi kimseden kıskanmayan şerefsizin tekiyse onuda koy verin gitsin anasını satayım. Sevgili dediğin sahiplenecek. Ne kadar gizli bir ilişki yaşansada bunu yanındakine hissettirecek. Eğer sevdiğin adam seni diğerlerinden kıskanıyorsa, sana değer verdiğini hissediyorsan o ilişki bir kere temelinde oturmuş demektir arkadaşım. 


Yani işin özetine gelecek olursak;

1-2 madde uyuyorsa;

Salıver gitsin o hayvanı, kullanılıyorsun yavrum :(

3,4 madde uyuyorsa; 

Belki kendini kabullenme süreci yaşıyordur kendinden, ondan hemen emin olamazsın hareketlerini 
sürekli gözlemle.

Hepsi uyuyorsa;

Bana her ne kadar imkansız gibi gelsede (belkide başıma gelenlerden dolayı) o adama sıkı sıkı sarıl ve onu sakın kaybetme.

VEDA

Öyle bir hal aldık ki, insan şaşırıyor. Bana bundan 2 ay önce böyle olacaktınız deseler inanmazdım. Eğer kendim böyle olacağını düşünseydim, kendime kızardım. Hayatımda her şey yarım. Tam hayatımdaki istediğim her şeye sahip oldum derken fark ettimde, sahip olduğum tek şey senmişsin.



Çıkıp gittiğinden beri hayatımda her şey yarım. O kadar zor geliyorki hala yalnızlık, sanki 1 aydır yalnız değilmişim gibi. "Çok mu sevdin onu söyle be adam!" diye çıkışıyorum aynada kendime.
Yaşamaktan zevk almıyorum, yaşamak istemiyorum.  Daha 1 hafta önce bana kustuğun düşüncelerin ve ucuz yargıların tek tek saplandılar bana.

Geçmişimi düşünüyordum da; ben hayatımda hiç kimse için bu kadar fazla ağlamamıştım. Beni mahvettin be çocuk. Hayatta rol yapmak zorunda olmak istemiyorum artık, sabah mutlu geceleri ağlayarak uyumak istemiyorum.

Onun doğum günü için yana yana hazırlık yaparken benim doğum günümü bile kutlamaktan aciz olduğun aklıma geldi. Doğum günümde bile bana bir telefonu çok gördüğün için tüm gün ağladığım aklıma geldi.

Artık arkama bakıp ne kadar aptalmışım diye kendimi üzmek istemiyorum. Nasıl bir acı olduğunu bile anlayamadım bunun. Her gece oracıkta can verir gibi acıtıyor, ama öldürmüyor. 

Artık unuttum senin ellerini. Hatırlamayı o kadar çok istediğim şey var ki. Beni sadece işi düştüğünde arayan, beni sadece cinsel olarak seven birini hatırlamak ne kadar beni gurursuz biri yapsada çok istedim bunu. Aslında ben her şeyi hak ettim. Kimseye vermediğim tavizler, değerler hepsini sana altın tepside sundum. Ben böyle mutsuzken senin mutlu olmana tahammül edemiyorum. Seni bu kadar çok severken senin beni kullandıktan sonra çekip gitmene, onun için ölecek olmana katlanamıyorum.

Ben sana hakkımı helal etmiyorum. Senin hakkında yazdığım bu son yazıda ve kalbimde bu gece sana veda ediyorum.  Belki bir gün ilerde burayı sana gösteririm, okurken içinde azıcıkta olsa sızladıysa teşekkür ederim. Eğer bunu okuyan sensen bil ki bu satırlar senin için.

Ben bu satırları yazarken bile göz yaşlarımı tutamıyorum. Bu blogta yazdığım bunca şeyi ne kadar çok istesemde senin karşına geçip haykırmamı bekleme benden. Daha doğrusu artık bunları okuyorsan hiç bir şey bekleme benden, sadece git. Senin kendini gerçek olduğuna inandırdığın o sahte sevgiline git.  Senin için şurada can verecek ben ile değilde, o iki yüzlü ile git. 

Sana şuan bir tavır yapmıyorum inan. Aldandım ben sana. Kör oldum. Senin adına dileyebileceğim tek şey bundan sonra bu yaşadıklarımı seninde yaşamanı isterim. Her sabah intihar düşüncesiyle uyanıp, ağlayarak uykuya dalmanın ne olduğunu tatmanı isterim.  

Seninde bir gün gururunu kırabilecek biri ile tanışmanı ve hayatını, geleceğini onun ömrüne harcamanı dilerim. 

Şimdi git.

ELVADA ÇOCUK.
6 Kasım 2014 Perşembe
Saçmalayan: Gay Mühendis

Bana "Biraz Erkek Ol" Dedi

Dün gece aradı çağırdı yanına. Ortak bir arkadaşımızla oturuyorlardı. Geçtim oturdum, içiyorlardı zaten bende aldım bir şeyler.



Arkadaş bu adamı sakın kırma dedi. Herkes gider ama sadece seni sevenler etrafında kalır dedi, hiç biri sevgiliden üstün olamaz, olmasın dedi. Arkadaş meselemizi bilmiyor tabi, o öyle kafası uçmuş şekilde nasihatlar savururken, ben ona "Senin için yaptığım hiç bir şeyin mi değeri yoktu?" diye sordum. Ağlamaya başladı, benim için sadece dost ol başka bir şey istemiyorum, biraz erkek ol dedi göğsüme vurdu.



Tutamadım kendimi... O kadar zoruma gitti ki. Sanki suçlu benmişim gibi, beni kendi kafasında günah keçisi ilan etti. Açtı ellerini simaya ağlamaya başladı sadece o da. Anlayamadım. Gözünden akan her bir yaş ne kadar pişmanlık duyduğunu gösterdi bana. Bir daha olmasın dedi.

Bu sırada ortak arkadaşımız bir yanında ben diğer yanında oturuyordum. Arkadaş "Bu adam bir şey oldu mu yanına koşar, bu adam menfaat aramaz. Sana cinsel olarak yaklaşıp öyle düşünmeyecek biri bu adam" dedi zaten öldüm. Kafasını o konuşurken bana doğru çevirmiş, gözleri -göz bebeklerini göremeyeceğim kadar- dolu. Sadece şok oldum. O an yaşadığım mide bulantısı ve utanma duygusunu hayatımda hiç bu kadar sert tatmamıştım.

Ona göre suçluydum. Belki onu zorla ayarttığımı düşünüyor... Dün gece o kadar çok istedim ki orada anlatabilmeyi bir şeyleri. Kimse benim duygularımı sormuyordu. Arkadaşım bilseydi, sorardı.
Hayallerim vardı benim. Hayatımdan dün geceyi tamamen silmek istiyorum. Bu konuyu kapattıktan sonra ağladı o kızı anlattı bütün gece boyunca. Ben dün sabah ölseydim de keşke yaşamasaydım dün geceyi.

Zaten şu son 1 aydır yaptıkları ile göstermişti, onun için aşkın ne demek olduğunu. Şaşırmamam gerekti, her şeye provalıydım. Ama ahh tek olsaydın ulan orada varya tek benimde ona söylemek istediklerim vardı. Bana "Eskisi gibi ol yanımda sadece dostum ol, o zaman yaptığın her şeyin değeri olur" derken oracıkta can vermek istedim. Benim fikrim sorulmadan, o ucuz yargılarıyla birlikte verdiği bu karara saygı duymak zorundayım. Blog okuyucularım -siz- şahitsiniz o gittiğinden beri yaşadıklarıma.

Aldım ikisinide evime getirdim. Götürdüm onu yatağına yatırdım. Tutturdu, arayacağım onu diye ve aradı. Çok garibime gitti. Ben onun için ölmeyi isterken, o da bunu başkası için istiyordu. Hayat çok garip, Tanrı çok acımasız. Şimdi onun hep yüzüne baktığımda, sonu eskisi gibi hayal edebilir miyim bilmiyorum. Bana dün attığı o bakışlardan anladım benden ne kadar iğrendiğini aynı zamanda kendinden de. Rüyasında kıyamet görmüş. Bana ben 1 haftadır ne rüyalar görüyorum biliyor musun dedi. Kız arkadaşının doğum gününe 1 hafta kala kıyamet kopuyormuş. Doğum gününde onun yanında olamayacağım diye üzülüyor, ağlıyormuş. Duydukça midem bulandı. "Benim 1 aydır ne rüyalar gördüğümü biliyor musun sen peki?" diyemedim. Her gece sensiz yatıp sabah senle -hayalinle- uyanmak, dokunmaya çalışmak ama yapamamak nedir bilir misin diye bağırmak geldi içimden ona.

Ağladım sadece, sanki utanç duymam gereken benmişim gibi onun orada olmamı istediği kişi oldum. Madem bu kadar yanlış geliyordu, neden devam ettirdin? Yıl oldu sonra mı aklına geldi bunlar?

Dayanamıyorum artık. Biraz erkek ol dediğin ben (biz) aslında senden (sizlerden) daha yürekliyiz! Sadece bunu bil yeter.
1 Kasım 2014 Cumartesi
Saçmalayan: Gay Mühendis

Popüler

Hakkımda

Fotoğrafım
İçine kapanık bir mühendis ve hala sevdiceğini arıyor... (Eleştiriye kısmen açık)
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Copyright © Mühendis bi gay
Tüm Hakları Anneme Aittir.