Archive for Ekim 2014

Yağmur, Kahve ve Aşk


Dışarıda 2 gündür durmadan yağan yağmur, kasvetli hava falan artık tam olarak moda girebilirim sanırım. Saat neredeyse 3 olmuş, bende merak ettim sırf fal bakmak için rezil acı bir kahve (ben yaptım :D) içiyorum.



Herkes gibi "yağmur, kahve, kitap" diyip size burada entel takılmayıda bilirdim. Açıkca söylüyorum ama yani ben sırf falımda o şerefsiz çıksın diye türk kahvesi içiyorum bu saatte.
Ortak arkadaşımız çok dolayısıyla her ne kadar uyarsamda (durumdan haberleri yok) bir şekilde her ne halt yiyorsa haberim oluyor. Cıvık cıvık Allah'tan arkadaş ortamımıza getirmiyor o sevimsiz kahpeyi (BİTCH). 

Zaten sağda solda sürekli görüyorum seni tek başına da olsan her gördüğümde hala içim acıyor. O sevimsiz gerizekalıyla birlikte görsem herhalde kalp krizi falan geçiririm diye düşünüyorum.

Hayır anlamıyorum Allahım o kadar dua ediyorum olmadı beddua ediyorum, bunlar junk'a mı gidiyor nereye gidiyor :( 

Başınıza her türlü müsibet gelsin istiyorum lan GEBERİN ADİLER :( 



- Güncelleme

Arkadaş fala baktı yine bir şey yok. Böyle dünyanın götüne koyim arkadaşlar. Dayanamıyorum lan artık. Sokaklara çıkıp yeminle bas bas bağırasım var. Sığamıyorum artık sanki bu bedene.


Benim elimi birlikte olduğumuz o kadar geceye rağmen bir kez bile tutmayıpta, gidip onunla ortada vıcık vıcık dolaşman midemi kaldırıyor. 

BEN HALA SENİ HERKESTEN KISKANIYORUM KÖPEK




Dip not: Sizi bu konuda çok sıktığımın farkındayım, söz bir dahaki yazı başka şeyler üzerine olacak.
28 Ekim 2014 Salı
Saçmalayan: Gay Mühendis

Sanki hiç geçmeyecek gibi acıyor



Biliyorum defalarca söz verdim ondan bir daha bahsetmemek için kendime, sizlere. Ama çok üzüldüm yine görünce onu işte.


Öldüm yine bu gece. Ağlıyorum yine sanki daha dün gitmişsin gibi. Unutmak istiyorum kendimi zorluyorum ama sonra da seni unutmak bu yaptığın saygısızlığı unutmak kendime hakaret etmek olur diye düşünüyorum.

Sana neresi zor geldi ki bunun anlamıyorum? Çok mu zoruna gitti evin içinde bile bana "sevgilim" demek? Dışarıda gizli kalsın istedim bende tamam, haklısın. Ama evde bile elimi tutmak, omzunda uyumam çok mu ağırına gitti? 

Sorular çıldırtıyor...

Olmadı be çocuk. Ben seni her şeyden çok sevip ilk defa birine sevgilim dediysem, sana çok güvendiğimden, seni çok sevdiğimdendi. Bu kadar mı kördün yoksa bu kadar mı kolaydı görmezden gelmek bunları? Uyuyamıyorum. Ağlayamıyorum. Sadece bakınca arkama paramparça bir kalp görüyorum. O kalbin her bir zerresi seni çok özlüyor be çocuk.


Şu 1 aydır üzerime bu yalnızlık öyle bir sinmiş ki, buram buram sensizlik kokuyorum. Bitmeyen öyle bir acı varki o paramparça olmuş kalpte, bazen dayanamayacak sanıyorum. Dualar ediyorum hemen sonra isyan etmeye başlıyorum. Bilmiyorum bir gün benim onu sevdiğim kadar sevecek biri karşıma çıkar mı ama, korkuyorum bir yandan da. Hem seni unutmaktan, hem de başkasına tutulup yine bu duruma düşmekten. Ben seni yanımdayken bile özlüyordum be çocuk.


Şimdi sana duyduğum bu hisler sevgi mi nefret mi daha ben bile karar veremezken sen kim bilir ne kadar mutlusundur onunla. Ona gönül rahatlığıyla sevgilim der, elini hiç bırakmazsın. Her kavgamızda bana "kırılmayı öğren" derdin ya çocuk, ben kırılmayı değil ölmeyi öğrendim seninle.

Nefret duygum ağır basıyor şimdi düşündükçe bunları, aynı şekilde biri de sana "kırılmayı" öğretsin istiyorum. Beni böyle yüz üstü bırakıp gittiğin o kız var ya, benim çektiklerimi sana çektirsin ikinizde mutlu olamayın istiyorum.



Belki eskisi kadar ağlayamıyorum ama gözümden düşen damlalardan olmuş denizde boğulun istiyorum...


25 Ekim 2014 Cumartesi
Saçmalayan: Gay Mühendis

Bazen giderler

Geceler sanki düşman gibi. Kendimi bildim bileli böyle yani, daha bir kez mutlu oturamadım geceleri. Hep içimde bir sıkıntı var gibi, sonra eskilere dalıyorum çok özlüyorum onu. 

Dinleyin bunu;


"Bitmeyen bir acı kanıyor içimde akmıyor, bitmiyor" diyor ya çok doğru diyor. Özlüyorum lan yine, köpekler gibi özlüyorum seni. Herkes eminim tatmıştır bu duyguyu. Önce deliler gibi sevmiştir, sevişmiştir. Sonra bilinmeze doğru gider bir şeyler. Dersin kendi kendine ulan bir şeyler yanlış gitmeli? Hayat bu kadar güzel, insan sürekli mutlu olmamalı dersin. Hayat sana bunu öğretmiştir, küçüklükten beri başına güzel bir şey geldikten sonra korkarsın, kesin arkasından kötü bir şey gelecek diye. Sonra gelir... O sensin yaşayamam diyen çıkar hayatınızdan ve bunuda olabilecek en rezil biçimde yapar.

Anlarsınız o zaman her şeyi, aşkın aslında yalan olduğunu. Beraber anılarınız gelir aklınıza sürekli, her hata tek tek gözünüze batar, pişman olursunuz. Nasıl bu kadar aptal oldum dersiniz. Nasıl kör oldum, onu nasıl bu kadar sevdim ki? Hele bir de beraber yaşıyorsaydınız tamam, depresyona hoşgeldiniz. Evde yemek yediğiniz tabak, su içtiğiniz bardak bile onu hatırlatır. Yatağınızda ikinizin sıcaklığını aynı yastıktaki ağırlığınızı özlersiniz.

En son aşama umuttur. Bu aşamaya geldiyseniz ondan çok nefret ediyor olmalısınız ama yarın öbür gün çıkıp gelse kendini affettireceğinden de emin bir şekilde kendinizden de tiksinirsiniz.

İşte ben tam son aşamadayım.

"Döner mi gidenler?"




24 Ekim 2014 Cuma
Saçmalayan: Gay Mühendis

Dün İncir Reçeli 2'yi İzledim

Merhaba güzeller,

Uzun zamandır yazmadığımı fark ettim canlarım :( Biraz bahsedeyim ne yapıyorum son zamanlarda.

Dün erinmedim gittim (TABİKİ TEK BAŞIMA) İncir Reçeli 2'yi izledim. Film genel olarak güzeldi; ilkinde olduğu gibi sıkan bir yavaşlıkla işlenen hetero adamın aşk hikayesi işte bildiğiniz.

Ama dün filmi izlerken gözüme bir şeyler çarptı. Filmde biraz LGBT esintileri fark ettim :) Bilmiyorum ben mi öyle anlamak istediğim için diye düşünüyorum ama yani bence açıktı. İlkinde karakola gittiklerinde yanlarında trans biri vardı. Pek hoş değildi o sahne ama benim hoşuma giden asıl şey ise çorbacıya gittiklerinde masaya servis yapan erkek garsonun "umut" diye dövmesinin olmasıydı.

Şimdi bu 2 yola çıkıyor;
1) Çocuğun adı umut.
2) Çocuğun sevgilisi umut.

Filmde dövme konusu zaten aşk üzerine işleniyor. Bilemedim yani şimdi çokta emin değilim ama ben böyle anladım.

Filme de zaten belki yanımda oturan biriyle tesadüfen tanışır, filmi beraber izler sonra aşık olurum umuduyla gitmiştim ama (ÜTOPYAYA BAK) olmadı. Bir yanımda yaşlı bir amca ve teyze diğer tarafımda da ergenler vardı :(

Filmde çok hoş sözler vardı. Hoşuma giden bi kaç tane tanesinide yazayım.

-) Sana bir sır vereyim mi adam! Ölüler aldatılmaz.
-) Yolu uzun süre aşka düşmemiş bir adama gelirse yüreğiniz çalkalayın, zira dibine çökmüş olabilir seven yanları.
-) Hayat bazen özür dileyecek 5 saniyeyi çok görür sana.

Tabi filmin sonu bu sefer güzel bitti ama ben filmden şöyle çıktım;


Her neyse; bundan sonra bu kadar ara vermeyeceğime söz veriyorum.

20 Ekim 2014 Pazartesi
Saçmalayan: Gay Mühendis

Popüler

Hakkımda

Fotoğrafım
İçine kapanık bir mühendis ve hala sevdiceğini arıyor... (Eleştiriye kısmen açık)
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Copyright © Mühendis bi gay
Tüm Hakları Anneme Aittir.