Archive for Eylül 2014

Bir daha hetero birine aşık olmak mı? ASLA!




Biliyorum sizi çok sıkıyorum. Sürekli aynı konuyu aynı adi insanı ve aynı kalitesizliği, utanmazlığı yazıyorum.

Ama unutamıyorum işte. Taslaklara yazıp yazıp kaydediyorum sonra yayınlayınca bir an ferahlıyorum. Onun yaptığı bu onursuzluğu ne kadar kişiye ulaştırabilirsem o kadar rahat ediyorum.

Sürekli görüyorum, hakkında yeni şeyler duyuyorum sonra içim daha da acıyor. Çok mutlularmış. "Gönlüme girdin sevdiğim" diye şarkı söylüyormuş ona vs. vs.

Susamıyorum artık. Sustukça tüm kanım çekiliyor, acı çekiyorum. Ölüyorum anlasana ölüyorum.

Elbet seni zorlayamam, sevmiyorsan tamam konu kapanmıştır. Aşk tek kişilik değil karşılıklı yaşanan bir şeydir.

En çok zoruma giden beni aldattığı kişinin onu terk eden eski sevgilisi olduğunu öğrenmem oldu. Lanet olsun sana çocuk. İşte sen bu kadar gurursuzsun.

Hadi git, koşa koşa git onun kollarına sarıl. Umarım o da benim yaşadıklarımı sana yaşatır. Aldatılmanın ne olduğunu tadarsın. Umarım yine geçmişte yaptığı gibi seni kullanır kenara atar.

29 Eylül 2014 Pazartesi
Saçmalayan: Gay Mühendis

Uyuyamıyorum yine




Yine tuttu sen krizlerim. Şu halime bak; uyku uyuyamaz oldum. Ben bunu hiç hak etmedim. Ağlamak küçükken her şeyi çözer sanırdım. Bir şey kaybolurdu ağlardım annem bulur getirirdi. Şimdi yine ağlıyorum kaybettiğim bir şey için, ama gelmiyor.

İçimde kalmışsın be çocuk. Öyle çok sevmişim ki seni, nasıl yaptım bende bilmiyorum. Her şey o kadar güzel gidiyordu ki, biliyordum bir gün karşıma engeller çıkacağını ama o engelin sen olduğunu hiç düşünmemiştim be çocuk.

Hayranım senin bu umursamazlığına. Yarın neleri kaybedeceğimiz bile belli değilken yaşamak şimdi bana çok ağır geliyor. Sabrım kalmıyor artık.

Çocukluğumu çok özlüyorum, o masumiyetimi, ağladığımda her şeyin çözülmesini. Senli günlerimide çok özlüyorum, bunca zaman benim gibi birine duyduğum hasreti. Hayatımda yaptığım en büyük aptallık kesinlikle bu. Seni kendim gibi iyi niyetli sanmam. Kullanılmış olmayı hala yediremiyorum kendime.

Korkuyorum; gün gelir bunları unutur yine seni çok severim diye. Yorgun ve bitkin; bu evden çıkmamamın sensin sebebi. Geçer diyorlar ama geçmiyor.



Tek yaşıyorum ben evde. Beraber kaldığımız bunca zaman gözümün önünden geçiyor. Düşünüyorum acaba neden mutlu değildin diye, nasıl bir oyuncuydun da beni inandırdın gözlerinin güldüğüne beraberken. O gözleri çok özledim be çocuk. Şimdi evde attığım her adımda sana ait bir şey. Hala 2 kişilik yemek yapıyorum, alışkanlık ya masaya 2 tabak götürüp sonra biri neden kirlenmedi diye üzülüyorum.

Şimdi sessizlik kahrediyor beni. Ev sensiz o kadar sessiz ki sevdiğim.

Sen beni unuttun ama, belki ben seni unutmak istemiyorum ki. Şimdi kuduz bir köpek kadar yalnızım.


Kendime seni hatırlatacak o kadar çok şey yapıyorum ki. Dayanamadım ne yapıyor diye bendeki şifrenle girdim baktım kimle konuşuyor ne yapıyor diye. Ben bu satırları yazarken bile saat 2'de başlamış bir telefon konuşması sürüyor. Ettiğim bu kadar beddua nereye gidiyor bilmiyorum.

İstemiyorum, mutlu olama. Sen beni nasıl böyle bir depresyona ittiysen, aynen çektiklerimi sende çek istiyorum. Yemek yerken bile aklına gelince birden ağla, lokmanı yutama istiyorum.

Sana hakkımı helal etmiyorum. İçine ettiğin saf sevgim bıçak olsun saplansın sana. Nefret doldum sana. Boğazım bile sensizliğe kururken sende tek yudum su içeme istiyorum.



Seviştikten sonra benimle U-YU-YA-CAK

Merhaba cesur insanlar,

Beni çok sevecek birini düşlüyorum hep beni çok sevdiğini anlamam için gerekli kriter ise kesinlikle seviştikten sonra tekrar sarılıp yanımda yatması. Yani bu duyguya o kadar hasretim ki neredeyse tek kriterim diyebilirim yani.

Sevgili eski katilim gibi bi sigara içip geliyorum diyip kendi yatağına yatacaksa sıçarım öyle ilişkiye :D


Bu arada belki fark etmişsinizdir blogun temasını falan değiştirdim. Bundan sonra daha çok özenmeye gayret edicem, söz veriyorum.

Kendinize iyi bakın.
26 Eylül 2014 Cuma
Saçmalayan: Gay Mühendis

Yağmur yağıyor içime


Merhaba kalbi güzel insanlar, hala kendimi toparlamaya çalışıyorum. Olacak gibi sanki...

Yine acıyor içim sanki her gün sıfırlanıyor hayatım. Her şeyi yeniden öğrenmişim gibi yanıyor içim. Çok bulanıyor midem biliyorsun stresten olduğunu, anlatmıştım. Sabah yine seninle uyandım, uyandırmadan öptüm o güzel yanaklarından sonra yavaşça çıktım yataktan. Yüzümü yıkadım ve uyandım gerçeklere. Düşündükçe hatırladım, o hışımla döndüm yatağa baktım, yoktun.

İndi gözümden yaşlar, tutamadım. Kollarını aradım bulamadım. Boynuna sarılmak istedim, yapamadım.

Okula gittim lanetler sabahın körüne ders koymuşlar. Baktım tesadüfen gördüm seni onunla. Ona bakarken gözlerinin içi nasılda gülüyordu. Mutluydun aynı zamanda utanmaz ve umursamaz.

O kadar vefasızmışsın ki, defalarca söylemem rağmen seni sevdiğimi aldırmadın. Ve o kadar umursamaz bir halin vardı ki, yemin ederim, ben bile utandım kendimden.

Çok özledim ama yine de seni. Gülüşünü, gözlerini her şeyini.


Bilmiyorum yatağımda ki hatıralardan mıdır ama uyuyamıyorumda doğru dürüst artık. Aynı yataktaki ağırlığımızı özlüyorum. Rüyamda kendimi hep yine senin kollarında buluyorum. Aşkın sarhoşluk gibi.

Bazen çok korkuyorum ya gerçekten hiç düşündüğüm gibi biri olmadıysan, ya sen sandığım şey aslında yüreğimse diye. 

Ama değil hissediyorum, gülüşünden öpüyorum.

Seni bir gün affedebilmeyi umarak...






23 Eylül 2014 Salı
Saçmalayan: Gay Mühendis

Rüyalar



Aldatılmak garip bir duygu, bunu yaşadıktan beri her gece rüya görür oldum. Özellikle dün gördüğüm rüyaya sabah uyandığımda o kadar inanmıştım ve mutlu olmuştum ki.

Sarılıyorduk yatakta onunla, her şey yalan sen gerçeksin diyordu bana. Kollarının arasındaki sıcaklık, teninin kokusu sanki her şey gerçek gibiydi. Uyandığımda gerçeği anlamam biraz zamanımı aldı. Gerçekleri hatırladıkça yeniden yıkıldım, yine ağladım ve yine küfürler ettim keşke hiç görmeseydim.

Ona sarılmayalı o kadar çok oldu ki. Ellerini tutmayalı, onu öpmeyeli, burnumu saçına gömüp kokusunu çekmeyeli.

Gel de ağlama arkadaş! Gel de üzülme!



Elbet geçer bu acı biliyorum seni köpekler gibi affedeceğimi, ama eskisi gibi olur mu artık? Affederim ama unutabilir miyim? Ellerini daha önce hiç kimse tutmamışçasına tutabilir miyim. Bende ki kıyafetini kokluyorum sürekli. Bazen sinirleniyorum yakmak istiyorum sana ait her şeyi ama sonra kıyamıyorum, kokunda uyuyorum.

Seni çok özledim çocuk. Eskisi gibi olmasada gel diyebilmeyi o kadar isterdim ki. Ama bunu ne benim gururum kaldırır, ne de senin yüreğin.
22 Eylül 2014 Pazartesi
Saçmalayan: Gay Mühendis

Kabus

Bunca zamandır soğukluğun sebebi belli oldu. ALDATILDIM. Birazdan sokağa çıkıp bağıra bağıra haykırıcam sokaklarda bunu, nasıl kandırıldığımı ya da benim kendimi kandırıp neye inandığımı herkes duysun. Görsünler ben neyim, kimim. Keşke kelimeler gözümden dökülen yaşlar gibi olsa, çıkıp karşısına bağıra çağıra haykırabilsem.

İçim yanıyor off off. Bunu bana ait bir telefonla yapıyor, ne kadar fantastik değil mi? En çok da acıtan ne biliyor musunuz, benim kendi kendime kurguladığım ilişki. Düşünüyorumda ben onun sadece yatakta oyuncağıydım. Beni, benim onu sevdiğim gibi hiç bir zaman o beni sevmedi, sevmeyecekte.

Benim ona hissettiğim bu duyguları o başkasına hissetti. Benleyken hep onu düşündü, onu arzuladı. Ağlamamak için söz verdim kendime ama biliyorum birazdan göz yaşımda boğulucam. Önceden müziksiz uyuyamayan ben şimdi içimdekileri dinliyorum.

Tek diyeceğim; lanet olsun yahu LANET OLSUN. Allah'a isyan etmiyorum ama yine de, etmeye yüzümde yok zaten.

Şimdi düşünüyorumda hangimizin hayalleri tam olarak gerçekleşti ki? Hala ihtimal vermesem de umutlarım var benim. Umutlarım beni sıkıştırıyor vuruyor gerçekleri yüzüme. Bak diyor bak! O kadar çabaladığın insanın sana verdiği karşılığa bak! Ağlama diyor, geçeceğini biliyorsun sadece sabret herkes hak ettiğini bulur diyor.

O kadar zamanım var mı? Ben birazdan yatacağım uykudan uyanmamayı dilerken; nasıl sabrederim bunun için? Önceki yazımda haykırdım sana BELKİ YARIM KALDIM? diye. Gerçekten yarım kaldım be arkadaş.

Yanında -sırtında- taşımak zorunda değilsin/değilim artık; ne yaparsan yap, ne halt edersen et.

Bu tattığım duyguyu inşallah sende tadarsın, tek dileğim bu.
19 Eylül 2014 Cuma
Saçmalayan: Gay Mühendis

Belki yarım kaldım

Susmak karşıdakine vereceğiniz en iyi cevaptır derler, susuyorum günlerdir. Özlüyorum deli gibi eskiyi, değişmez dediğim adam hiç tanımadığım birine değişiyor.

Öyle bitmiş, tükenmiş hissediyorum ki. Her şeyin yalan olduğunu düşünmek, kullanıldığını fark etmek beni çıldırtıyor. Hala arkamı dönüp baktığım o umutlar için ılımlı davranıyorum ama her seferinde aynı tepkiyi alıyorum. Artık karşımda aşık olduğum o adam değil benden ölesiye nefret eden biri var.

İçimdekileri dinliyorum bu gece, doluyor içim ama ağlamıyorum. Eskiyi hatırlıyorum, gözlerim deli gibi doluyor ama akmıyor artık tek yaş. Yoruldum. Keşke çıkıp konuşabilsem bağıra bağıra hislerimi ona haykırabilsem o da bana haykırsa ve rahatlayıp sarılsak yine. Deli gibi tutulmuşum, kaybolmuşum sende çocuk. En kötüsüde senin bağımlın olmuşum.

Bende kalmış tişörtlerini koklamak, özlemini kimseye haykıramamak nedir bilir misin sen? Artık ağlayınca huzur dolduğuna inanmak ve ağlayamamak, ilişkimizi ağzımdan kaçırırım korkusu ile sarhoş olamamak nedir bilir misin?

Birini çok sevip ondan hiç tepki alamamak, birinden ölmesini isteyecek kadar nefret etmek ve tek dileği onun kollarında ölmek ne demektir hissedebilir misin?

Yazık bana da, sana da, bize de
15 Eylül 2014 Pazartesi
Saçmalayan: Gay Mühendis

Kafamda yarattığım ve sen



Bu aralar yazamadığımın farkındayım ama gerçekten çok dertliyim. Sevdiğim adamla aramız bu aralar çok kötü her günüm zehir oluyor.

Sanırım bitti ama mecburiyetten sürüyor. Artık gözlerimi bırakın, yüzüme bakmıyor. Önceden ellerini tutup göğsüne yatar o kokusunu içime çekerdim. Şimdi aynı koltukta bile oturmuyoruz.

Biliyorum Sezen Aksu'nunda dediği gibi unuturum içim yana ama ya unutmak istemezsem? Gözlerimden dökülen yaşın haddi hesabı yok, ağlayamıyorum artık.

Ne oldu da böyle olduk diye düşünüyorum ama bende bilmiyorum. Ben ne ara seni bu kadar çok sevdim be çocuk? Ne zaman benim merkezim oldun, ne zaman benim damarlarımda ki kan oldun?

Her bir şey olduğunda koşardım yanına sen benim sığnağımdın. Şimdi yokluğun sadece hep susmak gibi.

Bil ki şimdi gözlerim dolu; sen hiç birinden nefret edip aynı zamanda onu sevmek ne demektir bilir misin? Sanki tozlu bir sayfa gibi geliyor geçmişi düşündükçe. Beni sadece kullandın gibi hissediyorum, aşk bu değil.

Durmadan özlersin, etrafındakilerden kıskanırsın ama bir şey söyleyemezsin. İşte bu hasret en zoru.
14 Eylül 2014 Pazar
Saçmalayan: Gay Mühendis

Popüler

Hakkımda

Fotoğrafım
İçine kapanık bir mühendis ve hala sevdiceğini arıyor... (Eleştiriye kısmen açık)
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Copyright © Mühendis bi gay
Tüm Hakları Anneme Aittir.